Türkiye genelinde, özellikle de bölge illerinde iş güvenliği kültürünün çok zayıf olduğunu belirten İş Güvenliği Uzmanı Yusuf Tekçe, bu eksikliğin her yıl binlerce işçinin hayatını kaybetmesine yol açtığını söyledi.
Devamı 3 gün önce
İş güvenliği kültürünün olmaması işçilerin hayatını tehdit ediyor. Büyük iş kazalarına, can ve mal kaybına yol açıyor. video Topluma iş güvenliği kültürünün kazandırılması gerektiğini belirten İş Güvenliği Uzmanı Yusuf Tekçe, İLKHA muhabirine, iş güvenliği kültür ve bilincin oluşması halinde kazaların büyük ölçüde önleneceğini söyledi. Tekçe, çalışan kişilerin kendi davranış ve tutumlarına dikkat etmeleri ve makine teçhizatlarının olması gereken standartlarda olması halinde iş kazlarının yüzde 98’inin önlenmiş olacağını vurguladı. İş Güvenliği Uzmanı Yusuf Tekçe İş güvenliğinin hem işçinin hayatını hem de işverenin malını koruduğunu ifade eden Tekçe, “İş güvenliği, işin yürütülmesi esnasında meydana gelebilecek tehlikeleri fark edecek, önceden tedbiri alacak, bir takım çalışmaları yapan bilimsel alandır. 6331 sayılı kanunda bunun uygulaması ve yönetmeliği vardır. Çalışanların ‘İşimizi aksatıyorsunuz’ kısmından ve işverenlerin ‘Bu ekstra bir külfettir’ dedikleri iş güvenliği aslında; işçinin hayatını koruyabilecek, işverenin de malını koruyabilecek bir alandır.” dedi. “İş güvenliği tedbiri alınırsa kazaların yüzde 98’i önlenir” İş kazalarının tedbirlerle önlenebileceğini dile getiren Tekçe, “Biz sahaya girdiğimizde ve iş güvenliği tedbirlerini aldığımız takdirde iş kazalarının yüzde 98’i önlenir. İş kazalarının yüzde 70’i kişilerin yanlış davranışlarından kaynaklanıyor. Geriye kalan yüzde 28’i ise ortam ve makine teçhizatlarından kaynaklanıyor. Çalışan kişiler kendi davranış ve tutumlarına dikkat ederlerse ortam düzgün olursa, makine teçhizatları olması gereken standartlarda olursa iş kazlarının yüzde 98’i önlenmiş oluyor.” diye konuştu. “Riskleri işveren ve işçiye aktarıyoruz” Konuşmasının devamında Tekçe, “Biz iş güvenliği uzmanları olarak sahaya girdiğimiz zaman nasıl bir tehlike ile karşılaşılabileceğini, nasıl zararlar görebileceklerini, risklerin neler olduğunu önceden aldığımız eğitimler nedeniyle işveren ve işçiye aktarıyoruz. Bu şekilde mallarının ziyana uğramasından, can kaybının yaşanmasından, yaralanma ve uzuv kayıplardan yüzde 98 oranında kurtulmuş oluyorlar.” ifadelerini kullandı. “Ekonomik, sağlık ve üretimin devamlılığı açısından iş güvenliği çok önemli” İş güvenliğinin üretime faydası olduğu gibi işin daha verimli ve düzgün bir şekilde aksatılmadan çalışmasını da kapsadığını söyleyen Tekçe, şöyle devam etti: “Çünkü iş kazaları olduğu zaman iş durdurma gibi bir durum oluyor. İş güvenliğine uyulduğu vakit işveren ve çalışan herhangi bir zarara uğramadan evine gider. İş güvenliği kurallarına uyulduğu vakit dolaylı olarak da devlete katkısı çoktur. Mesela bir işçinin parmağı yaralansa ciddi bir sermaye gideri oluyor. Bunun için hem ekonomik hem sağlık hem de üretimin devamlılığı açısından iş güvenliği çok önemlidir.” “Ciddi bir yaptırımı var” İş güvenliğinin belli sınıflara ayrıldığını belirten Tekçe, “İş güvenliği yasasına göre Bakanlık bütün iş kollarını ‘Az tehlikeli, tehlikeli ve çok tehlikeli’ olarak üç sınıfa ayırmış. Tehlikeli ve çok tehlikelilerde bir sigortalı çalışanı bile olsa işveren, bu hizmeti alma zorunluluğu var. Almadığı takdirde çok tehlikeli sınıfta bir çalışanın bir aylık iş güvenliği müeyyidesi yaklaşık 250 bin TL’ye kadar tekabül edebiliyor. Ve bu iş kazası olmadığı durumlarda… İhbar, denetleme olursa, iş güvenliği almadıkları tespit edilirse ciddi bir yaptırımı var.” dedi. “2 bin 474 vatandaşımız hayatını kaybetti” Çalışma sahalarında uyarılar yapılmadığı takdirde çok fazla iş kazalarının meydana gelebildiğine dikkat çeken Tekçe, “Üzülerek söylüyorum: İş kazalarında kaynaklanan can kayıpları artık bir rakama dönüştü. 2020 yılında Türkiye geneli 2 bin 474 vatandaşımız hayatını kaybetti. Bunların çoğu inşaatlarda ve tarımda çalışan işçilerimizdir.” açıklamasında bulundu. “Birkaç ayda Batman’da 7 işçiyi kazaya kurban verdik” Özellikle bölgede iş güvenliği kültürünün istenilen seviyede olmadığına işaret eden Tekçe, konuşmasını şöyle sürdürdü: “2021’e girerken bu veri ocak ayında Türkiye geneli 199, Batman’da 4, şubat ayında 138, Batman’da 3’tür. Batman genelinde konuşacak olursam geçen sene 2020 yılında Batman’da 10 vatandaşımız hayatını kaybetmişken daha mart ayı verileri açıklanmadı ama biz 7 vatandaşımızı iş kazalarında kurban verdik. Bunun en büyük nedeni çalışanların iş güvenliği konusunda hassas olmamalarıdır. Batı illerinde ise bu durum böyle değildir.” “İş güvenliği kültürünü benimsememiz gerekiyor” Konuşmasının sonunda Tekçe, “Biz hayatımızın kurtarılması, ekonomimize zarar gelmemesi için iş güvenliği kültürünü benimsememiz gerekiyor. Okul öncesi çocuklara bile bu eğitimi vermemiz gerekiyor. Bunu külfet olarak görmemeleri gerekiyor. İş güvenliği kültürü oluşmadığı için ne yazık ki çok fazla can kayıpları yaşanıyor, servet gidiyor.” ifadelerini kullandı.(İLKHA)
Batman Valiliği, yeni tip Coronavirus (Covid-19) salgınına karşı İl Umumi Hıfzıssıhha Kurulunun aldığı yeni kararları açıkladı. Buna göre, kentte faaliyet gösteren STK ve meslek odalarının yapacakları her türlü etkinliğin yasaklanması kararı alındı.
Devamı 3 gün önce
Batman Valiliğinden yapılan açıklamada, etkinliklere 17 Mayıs tarihine kadar izin verilmeyeceği belirtilerek, karara uymayanlar hakkında adli ve idari işlem uygulanacağı kaydedildi. Açıklamada, “Sivil toplum kuruluşları, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve bunların üst kuruluşları ile birlikler ve kooperatifler gibi sendikaların da genel kurul dahil yapacakları geniş katılımlı her türlü etkinliklerine 17 Mayıs tarihine kadar izin verilmemesine, uygulamada herhangi bir aksaklığa meydan verilmemesi ve mağduriyete neden olunmamasına, alınan kararlara uymayanlara Umumi Hıfzıssıhha Kanununun ilgili maddeleri gereğince idari işlem tesis edilmesi ve konusu suç teşkil eden davranışlara ilişkin Türk Ceza Kanununun 195’inci maddesi kapsamında gerekli adli işlemlerin başlatılmasına oybirliği ile karar verilerek imza altına alınmıştır.” denildi.(İLKHA)
Batman’ın vazgeçilmez lezzetlerinin başında gelen çiğköfte Ramazan ayında da iftar sofralarında yerini alıyor.
Devamı 4 gün önce
Ramazan ayının başlamasıyla birlikte sofraların vazgeçilmezleri arasında bulunan çiğköfteye olan rağbet sektör temsilcilerinin yüzünü güldürüyor. video Kentte neredeyse her sokak başında kurulan tezgahlarda büyük bir emekle hazırlanan çiğköfte, Batmanlılar tarafından iftarlarda tercih ediliyor. Özellikle iftara yakın saatlerde çiğköfte tezgahlarının önü uzun kuyrukların oluşmasına neden oluyor. Çiğköfte üreticisi Muhammed Mustafa Varol, yaptığı açıklamada, yaklaşık 10 yıldır Batman’da çiğköfte üretimi yaptıklarını söyledi. “Çiğköfteye talep arttı” Ramazan ayında çiğköfteye yoğun bir rağbetin olduğunu belirten Varol, “Daha önce işlerimiz bu kadar iyi değildi ama çok şükür son zamanlarda bölge genelinde şube sayımız 300’e yaklaştı. Batman ve bölgedeki birçok yerel marketlerle de çalışıyoruz. Çiğköftemizi 85 gram ve vakumlayarak maketlere veriyoruz. Ramazan ayının gelmesiyle çiğköfteye talep daha çok arttı. Memleketimizde Ramazan ayı oldu mu çiğköfte bereketini gösteriyor.” dedi. Muhammed Mustafa Varol “Bütün hijyen kurallarına uyuyoruz” Günlük 10 ton çiğköfte ürettiklerini aktaran Varol, “Yıllardır çiğköfte sektöründe olduğumuz için salgın nedeniyle gereken bütün tedbirleri alarak çalışıyoruz. Şu anda günlük 10 ton çiğköfte üretip, Batman ve bölge bayilerimize dağıtımını sağlıyoruz. Dükkânlarımızda salgın tedbirleri nedeniyle oturma yasağı olduğu için sadece gel-al ve paket servisi yapıyoruz. Kendi sağlığımızı ve halkın sağlığı için gereken bütün hijyen kurallarına uyuyoruz. Çiğköftemizi Doğal ürünlerle üretiyoruz. Çiğköftelerimizi günübirlik ve vakumlu şekilde üretip dağıtımımızı yapıyoruz.” diye konuştu. Abdurrahman Çelik “Satışlarımız Ramazan ayı nedeniyle çok şükür arttı” Çiğköfte işletmecisi Abdurrahman Çelik ise şunları söyledi: “Çiğköfte satışlarımız Ramazan ayı nedeniyle çok şükür arttı. Özellikle Ramazan ayı oldu mu çiğköfteye rağbet arttığından yetiştiremiyoruz. Salgından dolayı iş yerlerinde yemek yeme kısıtlaması var. Çiğköftemizi gel-al ve paket sevisi üzerinden satıyoruz. Allah’a şükürler olsun işlerimiz çok iyi olduğundan müşterilerimize çiğköfte yetiştiremiyoruz.”(İLKHA)
Kan stoklarının tükenmek üzere olduğunu belirten Batman Kızılay Kan Merkezi Müdürü Doktor Hakkı İpek, tüm halkı kan bağışı yapmaya davet ederek, iftardan sonra da kan bağışının alındığını söyledi.
Devamı 5 gün önce
Batman Kızılay Kan Merkezi olarak hastaların kan ihtiyacını karşılamak için hizmet verdiklerini belirten İpek, salgın döneminin tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de toplumun tüm kesimlerini ciddi anlamda olumsuz etkilediğini belirtti. Kan bağış sayısında ciddi bir düşüşün yaşandığına dikkat çeken İpek, “Tüm Türkiye’de olduğu gibi Batman’da da pandemi sürecinin olumsuz etkilerine rağmen çalışmalarımıza ara vermeden, eskisinden daha fazla çalışarak hastalarımızın kan ve kan ürünleri ihtiyacını karşılamaya çalıştık, karşılamaya devam ediyoruz. Ancak; vatandaşlarımızın kan bağışından uzak durmaları, kan bağış sayılarının ciddi anlamda düşmesi, stoklarımızın kritik seviyenin altına gelmesine neden olmaktadır. Bunun sonucu olarak sürekli kan ihtiyacı olan talesemi, lösemi, kanser, diyaliz ve acil ameliyat edilmesi gereken hastalarımız ciddi problemler yaşamaktadırlar.” dedi. “Sokağa çıkma yasaklarının olduğu günlerde sayı 6-7 ünitelere düşmektedir” Sokağa çıkma kısıtlamasının olduğu günlerde kan bağışının minimum seviyeye düştüğünü dile getiren İpek, şunları söyledi: “Pandemi süreci ile birlikte yaşadığımız problemler Ramazan ayının da gelmesiyle artarak devam etmektedir. Batman’daki tüm hastanelere günlük 60-70 ünite kan gönderilmesi gerekirken her yıl Ramazan ayı içerisinde günde sadece 10-15 ünite kan bağışı yapılmaktadır. Sokağa çıkma yasaklarının olduğu günlerde bu sayı 6-7 ünitelere düşmektedir.” “Yasaktan muaf sayılacaklar” Salgın sürecinde uygulanan sokağa çıkma yasaklarının kan bağışını kapsamadığını vurgulayan İpek, “Kan bağışında bulunmak isteyen vatandaşlarımız hiçbir cezai işleme tabi tutulmadan çok rahat bir şekilde kan bağışında bulunabilirler. Yapmaları gereken tek şey www.kanver.org üzerinden randevu almak. Randevu aldıkları takdirde cep telefonlarına gelen SMS ile yasaktan muaf sayılacaklardır.” ifadelerini kullandı. “Haydi, hayat kurtarmaya” Batman halkını hayat kurtarmaya davet eden İpek konuşmasını şöyle sürdürdü: “Ramazan ayı boyunca her gün iftardan sonra Atatürk Parkı önünde bulunan kan bağışı aracımız ile hizmet vermekteyiz. 18-60 yaş arasında, 50 kilo üstünde ve ciddi kronik hastalıkları bulunmayan tüm vatandaşları kan bağışına davet ediyoruz. Hayat devam ettikçe kan ihtiyacı da devam etmektedir. Haydi, Batman hayat kurtarmaya.”(İLKHA)